AVM’de Güvenlik Görevlisine Saygısızlığın Cezası Nedir? AVM’de Güvenlik Görevlisine Saygısızlığın Cezası 2026

AVM’lerde güvenlik görevlileri, hem alışveriş merkezlerinin düzenini sağlamak hem de ziyaretçilerin güvenliğini temin etmek adına önemli bir rol üstlenirler. Ancak, zaman zaman güvenlik görevlilerine karşı saygısızlık veya hakaret gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Bu tür davranışların hukuki ve cezai sonuçları, özellikle 2026 yılı itibarıyla güncel mevzuat ışığında oldukça ciddidir ve mağdur güvenlik görevlilerinin haklarını koruma adına önemli düzenlemeler içermektedir. Bu yazıda, AVM’de güvenlik görevlisine saygısızlığın cezası ve bu konuda bilinmesi gereken detaylar üzerinde duracağız.

Öncelikle, güvenlik görevlisine karşı yapılan saygısızlık veya hakaretin, sadece sosyal davranış kurallarına aykırı değil, aynı zamanda hukuki boyutları da olan suçlar olduğunu bilmek gerekir. Türkiye’de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddeleri, kamu görevlisine karşı hakaret, tehdit veya saldırı gibi davranışların cezasını düzenlemektedir. Güvenlik görevlileri, kamu görevlisi sayılmasa da, belirli durumlarda koruma altına alınmış kişiler arasında yer alır. Bu nedenle, AVM’de güvenlik görevlisine yönelik saygısızlık veya saldırı, hem hukuki hem de cezai açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir.

Özellikle 2026 yılı itibarıyla, güvenlik görevlisine karşı gerçekleştirilen saygısızlık ve hakaret suçları, artan cezai yaptırımlar ve yeni mevzuat düzenlemeleri ile daha da sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Bu düzenlemeler, toplumda güvenlik görevlilerinin haklarına saygı gösterilmesini teşvik etmek ve şiddet olaylarını en aza indirmek amacıyla hayata geçirilmiş olup, bu tür davranışlara karşı caydırıcı cezalar öngörmektedir. Dolayısıyla, AVM’de güvenlik görevlisine saygısızlık, yalnızca ahlaki bir mesele değil, aynı zamanda hukuki bir suç olarak kabul edilmekte ve bu suçun cezası, olayın niteliğine ve failin suç geçmişine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Güvenlik görevlisine yapılan saygısızlık veya hakaret, genellikle hakaret suçları kapsamında değerlendirilir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi, hakaret suçunu düzenlerken, özellikle kamu görevlisine veya güvenlik görevlisine yönelik hakaretlerde, ceza artırımına gidilebileceğini belirtir. Bu da demek oluyor ki, AVM’de güvenlik görevlisine hakaret eden kişi, suçunun ceza ve yaptırım yönünden daha ağır bir şekilde cezalandırılabilir. Ayrıca, saldırgan davranış veya tehdit gibi durumlar da ek suçlar olarak devreye girebilir ve bu suçlar kapsamında da ciddi yaptırımlar uygulanabilir.

2026 yılı itibarıyla, yeni yasal düzenlemeler ve güncellenen mevzuat, güvenlik görevlisine karşı işlenen suçların ceza oranlarını artırmış ve suçun niteliğine göre hapis veya adli para cezası öngörmüştür. Özellikle, hakaret veya tehdit suçlarının yanı sıra, saldırı veya fiziksel şiddet suçları da ağırlaştırılmış müeyyidelerle karşılaşabilir. Bu nedenle, AVM’de güvenlik görevlisine saygısızlık veya hakaret edilmesi, ciddi sonuçlar doğurabilir ve fail, yasal işlemle karşı karşıya kalabilir.

Bu noktada, toplum olarak güvenlik görevlilerinin haklarına ve görevlerine saygı göstermenin önemini vurgulamak gerekir. Güvenlik görevlileri, hem kendilerinin hem de ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak adına yoğun çaba sarf eden, zor ve sorumluluk sahibi meslek mensuplarıdır. Onlara karşı yapılacak her türlü saygısızlık veya saldırı, sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk da taşır. Bu nedenle, AVM ziyaretçilerinin ve toplumun genelinin, güvenlik görevlilerine karşı saygılı ve anlayışlı olmaları, güvenli ve huzurlu alışveriş ortamlarının oluşmasına katkı sağlar.

Sonuç olarak, 2026 yılı ve sonrasına dair güncel mevzuat, AVM’de güvenlik görevlisine saygısızlık ve hakaret suçlarının ciddi yaptırımlar ile karşılık bulacağını göstermektedir. Bu nedenle, her bireyin, hem hukuki hem de etik açıdan, güvenlik görevlilerine karşı saygılı davranması büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, güvenlik görevlisine karşı yapılan saygısızlık, sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplum sağlığı ve güvenliği açısından da risk oluşturan ciddi bir suçtur. Bu bilinçle hareket etmek, hem bireylerin hem de toplumun yararına olacaktır.